11 Kasım 2016 Cuma

Eskişehir'in Aç Kedisi


Ama ne açtı arkadaş, Eskişehir'in aç kedisi tanımı cuk oturdu bence, serpme kahvaltı masamızdan birkaç parça sosisi, bir miktar da sucuğu oynaya zıplaya midesine indirdi. Hayvanlar doyduğunun farkına varmaz, yer de yer gibi bir bilgi kırıntısı var kafamda ama bence sonunda biraz doymuştu, baya bir yedikten sonra 1 dilim sucukla topla oynar gibi oynayıp durdu.




















Genç bir kediydi sanırım, epey hareketliydi, gözleri de çok güzeldi. Masaya tırmanmaya falan kalmadı hiç, öyle yapsa ben rahatsız olurdum, kedileri çok yakinen seven biri değilim. Ama hep etrafımızda dolaştı. Ne kadar iyi kalpli insanlar olduğumuzu anladıysa demek ki...Fakat cidden, çok sırnaşsaydı, çok rahatsız edip yılışsaydı ben de ona o kadar şeyi atmazdım. Öyle yapmadı, ama masanın çevresinden de hiç ayrılmadı.



Birkaç gün önce bir arkadaşımla 2 günlük bir Eskişehir gezisi yaptık, o sırada tanıştık kendisiyle. Bana da çok güzel bir malzeme verdi bu arada, sağ olsun, her zaman minnetle anıcam. Sucuğu yerken, 1 dilimiyle oynarken, yakalamak için zıplarken falan çok tatlıydı.

Kente ikinci gidişim bu, 4 - 5 yıl önce gittiğimde de sevmiştim, şimdi de sevdim. Genç, dinamik, modern ve dekoratif bir şehir Eskişehir; güzel parkları var, Osmanlı ve Türkmen yerleşim biçimlerini yansıtan Odunpazarı evleri var, şehri kuşbakışı görebileceğiniz Şelale Park mevkii var ve görediğimiz, bilmediğimiz daha kimbilir neleri var. Lafını etmişken, işte Odunpazarı evlerinden biri:


Bu fotoğraf da Masal Parkı'ndan.


Aslında öyle uykum var ki. Bu yazıya ekleyeceğim video yükleniyor bir yandan YouTube'a, az kaldı, bir bitsin hemen yazıyı yayınlayıp, yatıp uyuycam. Bakayım, yüzde 98 olmuş. 5 dakkaya biter herhalde. O arada Porsuk Çayı kıyısında çektiğim bir fotoğrafı daha ekleyeyim.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder